Yani, pişirilen etten gelen bu kırmızımsı sıvı, yaygın inancın tam tersi, kan değildir. İşte kırmızı ette bulunan sıvı ile ilgili tüm gerçekler...

Birçok insan, pişirilen etten gelen kırmızı sıvının kan olduğu düşüncesine kapılsa da, bu doğru bir düşünce değildir. Gerçekte, etin üretimi esnasında kan tamamen alınır ve et, marketten satın alındığında hiçbir şekilde kan içermez.

O sıvı miyoglabin!

Kanın havayla teması etmesi sonucu pıhtılaşması beklenirken, etten gelen sıvının esasında miyoglobin ve suyun birleşiminden oluştuğu ortaya çıktı. Miyoglobin, kas dokularında yer alan ve kan dolaşımındaki hemoglobinden oksijeni alıp kaslara taşımayı sağlayan bir proteindir.

Et dondurulduğu zaman ya da pişirildiğinde, bu protein zarar görebilir ve kırmızımsı bir sıvı şeklinde ortaya çıkar. Miyoglobin, demir içeriğinden dolayı kırmızı bir renge sahiptir ve daha çok kas aktivitesinin yüksek olduğu hayvanlarda daha çok bulunur. Bu durum, at eti, beyaz et kategorisinde yer alan tavuk ya da hindi etine göre daha koyu kırmızı bir renge sahip olmasına neden olur. Aynı zamanda at eti, daha yüksek oranda miyoglobin içerir.

Az pişmiş et sağlıksız

Az pişmiş etin iç sıcaklığı 50-55 derece arasında değişiklik gösterir. Bu sıcaklıkta etteki bakteriler ölür, yani sağlıklı bir ettir. O görmüş olduğunuz kırmızılık da (miyoglobin) kan değil etin kendine has suyudur ve ete lezzet ve fayda veren bütün mineraller vitaminler o sıvının içerisinde yer alır. Merak ediyorsanız parmaklarınızla sıkıştırarak, o kırmızı suyun aktıktan sonra altından pişmiş et çıktığını görebilirsiniz. Tam bir demir vitamin deposu et herkesin tüketmesi gereken önemli bir besindir. Bundan dolayı zaman zaman et ile ilgili yeni bilgiler de ortaya çıkar. Son olarak etten pişirme esnasında akan kırmızı suyun kan değil etin kendi vitaminli Miyoglabin adı verilen suyu olduğu bilgisi verildi.